31 Ağustos 2012

Gerçeğe Çağrı: Türkiye Uzay Sektörü'nün Rekabet Gücü

Uzay sektörü ulusal rekabetçilik endeksi 15 ülke için yayınlandı. Türkiye listede değil ama ev ödevlerinin neler olduğu belli...

Futron'un beşincisini yayınladığı yıllık Uzay Rekabetçilik Endeksi (URE)'nin kapsadığı ülke sayısı bu sene ilk defa 10 ülkeden 15 ülkeye çıktı. "Klasik" ülkeler ABD, AB (tek birim olarak), Brezilya, Kanada, Çin, Hindistan, İsrail, Japonya, Rusya ve Güney Kore iken, "taze" ülkeler Arjantin, Avustralya, İran, Güney Afrika ve Ukrayna oldu. Türkiye henüz listede değil ve ne zaman alınacağı ile ilgili bir plan bulunmamakta ancak endeksin yapısı birçok ev ödevine işaret ediyor.


Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ve Uzayda Rekabet

URE'yi Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) ile karşılaştırdığımız zaman "klasik 10"daki ülkelerin hepsi (İsrail dışında) Türkiye (2011'de dünya'da 18. idik)'den büyük olan ülkeler. Fakat "taze" 5 ülkeden Avustralya dışındakilerin hepsi ise Türkiye'den GSYİH olarak küçük ülkeler. Ekonomi teorisyenleri için bu noktada şu hipotez araştırmaya değer olabilir: Uzay sektöründeki rekabetçilik gücü, GSYİH için geleceğe yönelik bir öncül gösterge(mi)dir ? Ya da bizden küçük olan bu ülkeler önümüzdeki 20 ila 50 yıl içinde bizi geçmeye "namzet" olan ülkeler mi ?

Yukarıdakiler ve aşağıdakiler

Sonuçların "yukarıdakiler" için olan kısmı çoğumuzun tahmin edebileceği gibi. ABD açık ara ile 90 puan'ın üzerinde ve lider. AB 50 puanda ve onu hemen Rusya 30-40 puan bandında takip ediyor. Dördüncü ise belki yine şaşırmayacaksınız ama Çin. "Aşağıdakiler" grubunda ise uzay programını yeniden yapılandırmakta olan Güney Afrika en son sırada. Onun üstünde son dönemin hızlı çıkış yapan ülkesi İran ve İran'ın da üstünde sahip olduğu yetkinlikleri ticarileştirmeye çalışan ve ortaklar arayan Ukrayna yer alıyor.

Uzayda Rekabetçilik: Ana Boyutlar

Ellinin üzerinde göstergesi olan URE'nin üç ana boyutu var: kamu, insan sermayesi ve endüstri. Türkiye için henüz elimizde detaylı bir çalışma yok ama her boyutun altındaki göstergelere baktığımız zaman ilk fikirler ortaya çıkabilir. Bu ilk fikirleri koçluk mantığı içerisinde "Nelerden vazgeçmeliyiz ?", "Neleri yapmaya devam etmeliyiz?" ve "Neleri başlatmalıyız?" başlıkları altında biraraya getirebiliriz.

Kamu Ev Ödevi

Kurulması planlanan Türk Uzay Kurumu'nun kuruluşunu geciktirmekten vazgeçememiz ilk ev ödevi. Uzay politikalarının üç parçasını oluşturan sivil, askeri ve ticari uzay politikalarını geliştirmeye devam etmeli ve özellikle sivil ve ticari uzay politikalarını oluşturmak üzere hızla çalışmaları başlatmalıyız.

İnsan Sermayesi Ev Ödevi

Henüz astronotu olmayan Türkiye için belki tek vazgeçilmesi gereken konu "Biz bu işi yapamayız" zihinsel modeli. Uzay Kampı bulunan Türkiye'nin bu tip altyapıları kullanmaya ve desteklemeye devam etmesi, hızlıca ilintili üniversite programlarını arttırması, uzay hukuku programlar açması ve uzay konusundaki sivil toplum kuruluşlarının sayısını arttırmaya başlaması gerekiyor.

Endüstri Ev Ödevi

Planlanan ve aktif uzayalanı sayısı, üretilmiş ve üretilmesi planlanan uzay aracı sayısı, altkomponent üreticilerinin sayısı, toplam ve yıllık fırlatma sayısı ve özel sektör yatırımları gibi parametrelere sahip olan endüstri ev ödevi için ilk önce Türk yatırımcılarının kısa vadeli düşünmekten vazgeçmesi gerekiyor. NASA'nın desteğini de alan SpaceX'in ancak 10 yılda bugünki noktaya gelebildiğini göz önüne alacak olursak, TUSAŞ gibi uzay sektörü firmalarının kurulmasının devam etmesi, ve bu firmaların uygun pazarlara, uygun hizmet ve ürünleri sunabilmeleri için önfizibilite araştırmalarının başlatılması gerekiyor.

Gelecek sene Türkiye URE'de olacak mı bilmiyoruz ama yukarıdaki ev ödevlerinin ne kadarının yapıldığını birlikte değerlendirebileceğiz...

Yolumuz "açık" olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder